Yaşamda başımıza gelenleri seçemiyoruz ne yazık ki. Çok çalışmanın şansı artırdığı söylense de bazen işler istediğimiz gibi gitmiyor. Geçenlerde yaşadığım üzücü bir deneyimde bunun ne kadar gerçek olduğunu gördüm. Neredeyse bir yıllık emeğimin bir anda silinmesi, kabul etmesi zor bir deneyimdi.
Neden? Nasıl oldu? Neden? Neden?
Bu sorular kısır döngüdeki sorular ve maalesef ki hiçbir çıktısı yok. Olay hakkında sürekli düşünmeme, kendimi ve/veya etrafımı suçlamamama sebep oluyor ve sonucunda halsiz keyifsiz ya da irrite bir ruh halinde kendimi buluyorum.
İlk birkaç günden sonra hala ‘Neden?’ diye devam edebilecekken, eşimin bakış açısıyla da farklı ne yapabilirim diye düşündüm. Olmuş ve maalesef ki kontrol gücümün kalmadığı bir konuda düşünüp durmanın benim için anlamı hakikaten neydi?
‘Yol aç, yol bul ya da yoldan çekil.’
Bunu düşünüp taşınarak ne yol açabiliyor ne de bir yol bulabiliyordum. Bazen yoldan çekilmenin, kendimi akışa bırakmanın ve aslında sadece kontrol gücümün olduğu detaylara odaklanmanın kendimi daha iyi hissettirdiğini fark ettim.
Ancak bu ‘hiçbir şey yok, olan biteni unut’ demek de değil. Yeniden başlayabilmek için neler yapabilirim, yaşanan kaybın bir kısmı telafi edilebilir ise bunu nasıl yapabilirim, gibi sorulara odaklanmaya ve yeniden harekete geçmeye çalışıyorum.
Maalesef ki deneyimlerimiz bizi her zaman beklediğimiz ve istediğimiz yola çıkarmıyor. Ancak yaşamın getirileri karşısında ‘Neden’ ve ‘Nasıl?’ sorularıyla oyalanıp kısır bir döngüye girmek yerine kontrol gücümüzün olduğu alanlara odaklanmak öyle ya da böyle bizi bir sonuca götürecektir ve yeniden ‘Şanslı’ olabilmenin yolunu açacaktır.
Uzm. Psk. Duygu Çankaya Çadırcıoğlu
Comments