top of page
  • Yazarın fotoğrafıikipsikolog

Evde Yeni Düzen: COVID-19 Sürecinde Çocuklara Yaklaşım


Akhisar, 2020.

Çocuklara içinde bulunduğumuz durumu nasıl anlatacağız? Bilindiği üzere COVID 19 Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edildi. Virüs, ülkemize geç gelmiş olsa da maalesef ki etkilerini ülkemiz de dâhil dünyanın her yerinde hissettiriyor. Bireyler evlerinde çalışmaya başladı, bazıları görev gereği karantinada duruyor, okullar kapandı, sağlık çalışanları kendilerini evlerinde izole ediyor. Sosyal izolasyon gereği dışarı zaten çıkılmıyor. Televizyonlarda sürekli corona, akşam haberlerde corona, şunlara dikkat edin, bunları yiyin öğütleri, insanlar günlük raporlar için telefon başında… Bu noktada bireyler kaygı, telaş ve üzüntüyle hayatta bir şeyleri kontrol etmek isterken çocuklar da bir kenarda ebeveynlerinin davranışlarını inceliyor. Onların küçücük zihinlerinde ‘corona’ acaba neyi temsil ediyor? Annesi babası ‘corona’ sebebiyle eve gelmediğinde onlar acaba ne düşünüyor? Bu süreçte onlar neler hissediyor? Biz de hem mesleki hem de bireysel olarak zorlu bir süreçten geçerken (tedbir amaçlı karantinadayız), birlikte zaman geçirdiğimiz iş arkadaşlarımızın çocuklarıyla yaptığı görüşmelerde hissettiği zorluğu görüyor, bazen ne diyeceklerini bilemedikleri anlara şahit oluyoruz.

Bir de her gün haberlerde çocuklarına ‘Corona var evde kalın’ dedirterek videoya çeken ebeveynleri görmek nedense rahatsızlık vermeye başladı. Düşündüğüm tek konu o çocuk bahsettiği konu hakkında ne biliyor? Tabi bir de tedbir amaçlı 20 yaş altına getirilen sokağa çıkma yasağı konusu var. Bu noktada özellikle ergenlik döneminde çocukları olan ebeveynlere çocuklarıyla iletişimlerini sağlıklı tutabilmeleri konusunda da çok iş düştüğünü düşünüyoruz. Her bireyin özel ve biricik olduğu bilinciyle ve aynı zamanda her gelişim döneminin kendine has özellikleri olduğunu da dikkate alarak, ebeveynlere çocuklarının gelişim dönemlerine göre corona virüs hakkında izleyebilecekleri tutumlar hakkında bir yazı hazırlamak istedik.

Erken Çocukluk Dönemi: Bu dönemde bebekler ve küçük çocuklar yaşanan durumların farkında olmasalar da ebeveynlerindeki kaygıyı hissedebilirler.

  • Onların yanında mümkün olduğunca sakin kalmaya çalışın.

  • Günlük işlerinizi, rutinlerinizi mümkün olduğunca korumaya çalışın.

  • Medya ve haberlere maruz kalmalarını mümkün olduğunca engelleyin.

  • Bu dönemde sözel olmayan davranışlar çocuklar üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir (Dışarı çıkmaktan kaçınma, sürekli el yıkama vb). Sözel olmayan davranışlar konusunda temkinli olun.

  • Bu dönemdeki çocuklar sormadıkça süreç hakkında konuşmaktan kaçının. Ancak sordukları zaman yalan söylemek ya da olayı farklı şekilde ifade etmek yerine mümkün olduğunca doğru bir şekilde benzetmelerle anlatmayı deneyin.


Okul Öncesi Dönem: Bu dönemdeki çocuklar etraflarıyla daha ilgilidir ve mikrop, virüs, doktorlar hakkında sorular sorabilir.

  • Güvenlik ihtiyacı bu dönem için önemli bir konudur. Onlara bu ihtiyaçlarının yetişkinler tarafından karşılanacağı ve onları güvende tutmak için çalıştıkları hakkında bilgilendirmede bulunun.

  • Çocuklar bu dönemde etrafındaki insanların sağlığı hakkında da ilgilidirler. Onlara herkesin sağlıklı kalmak ve başkalarının da sağlıklı kalmasını sağlamak için çabaladığını ifade edebilirsiniz. Ellerini yıkayarak sağlıklı kalabileceklerini ifade edin. Oyunlar ve şarkılarla ellerini yıkamayı ve hijyen davranışlarını eğlenceli hale getirin.

  • Okul öncesi dönemde çocuklar gerçek ve mecazı ayırt edemezler. Onların haber ve sosyal medya etkileşimlerini sınırlayın. Medyadan aldıkları kontrolsüz bir bilgi onların dünyasında büyük etkilere sebep olabilir.

  • Bu dönemde de sözel olmayan davranışlar çocuklar üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir (Dışarı çıkmaktan kaçınma vb). Sözel olmayan davranışlar konusunda temkinli olun.

  • Çocukların rutinlerini koruyabilmeleri konusunda destekleyici ortamı oluşturun. Kreş ya da okullar kapalı ancak onların o zamanki rutinlerini mümkün olduğunca korumaya çalışın.

  • Sağlığı riske atmayacak takdirde onlara yeterli fiziksel teması sağlayarak güvence verin.

  • Çocuğunuzun davranışlarını gözlemleyin. Çocuğunuz rahatsızlık belirtileri sergilemedikçe ve sormadıkça bunlar hakkında konuşmak konusunda ısrarcı olmayın. Ancak sordukları zaman yine olayı çarpıtarak anlatmak yerine basit bir dille gerçeği paylaşın.


İlköğretim Dönemi: Bu dönemde çocuklar neler olup bittiğiyle ilgili daha farkında bir tutum içerisindedirler. Aynı zamanda çevrelerinde olan değişimi arkadaşlarıyla (uygun şartlar olduğunda) paylaşma eğilimindedirler.

  • Çocuğunuzla doğruluğundan emin olduğunuz kaynakları baz alarak virüs hakkında konuşabilirsiniz. Bu dönemde çocuklarınızın farkındalığı sizde olacağı için mümkün olduğunca uygun şartlarda anlatmaya çalışın.

  • Çocuğunuz dirençli, kaygılı ya da korkmuş olursa ona karşı ekstra toleranslı olmayı deneyin.

  • Çocuğunuzun yaşadığı kaygıyla nasıl baş edebileceğini ve kendini virüsten nasıl koruyabileceğini ona anlatın. Düzenli uyku, el yıkamak, dengeli beslenmek gibi uygulayabileceği şeylerle kendini koruyabileceğini ifade edin.

  • Sosyal medya ve haberleri mümkün olduğunca minimumda tutun.

  • Rutininizi mümkün olduğunca korumaya çalışın.

  • Çocuğunuzun korku, kaygı gibi bütün duygularını kabullenin. Onu ne geçiştirin (Hiçbir şey yok, bu hiç önemli bir şey değil gibi) ne de yaşadığınız kaygının tamamını yansıtın.

Lise (Ergenlik) Dönemi: Bu dönemde ergenler kaygı ve korkularını genellikle arkadaşlarıyla paylaşma eğilimdedir.

  • Bu dönemde korku, kaygı gibi duyguların normal olduğunu paylaşabilirsiniz.

  • Bazı gençler yaşanan bütün durumu görmezlikten gelen bir tutum içerisine girebilir. Bazı gençler ise olayı sürekli mizaha vurarakgeçiştirme tutumu içerisinde olabilir. Ergenler yaşadıkları kaygıyı bu şekilde maskeliyor olabilirler. Onlarla sizinle konuşmaya hazır olduklarını hissettiğiniz bir zamanda sorular sorarak, fikirlerini alarak ve ihtiyaçlarını dinleyerek konu ile ilgili iletişime geçebilirsiniz.

  • Ergenler, okulların tatil olduğu ve sokağa çıkma yasağının içinde oldukları bu dönemde yoğun sosyal medya kullanımı içinde olabilirler. Onların virüs hakkında sürekli bilgiye maruz kalmalarının kaygılarını arttırabileceği yönünde bilgilendirme yapabilir, sosyal medya kullanımı konusunda karşılıklı anlaşma çerçevesinde düzenlemeye gidebilirsiniz.

  • Kendi anksiyetenizi hafifletmek için ergenleri kullanmayın. Ergenler ebeveynlerini, yanlarındaki yetişkinlerin sorunlarını anlayıp yardımcı olmaya çalışabilirler. Ancak virüs hakkındaki korku ve kaygılarınızı kontrolsüz bir şekilde onlarla paylaşmak yerine yetişkin arkadaş veya aile üyelerinizle paylaşmayı deneyebilirsiniz.

Umarım içinde bulunduğumuz süreci en kısa sürede ve en az hasarla atlatabiliriz. Hepimize sağlıklı ve keyifli günler diliyoruz.

Son Yazılarımız

bottom of page